Kalça çıkığı ülkemizde hala daha ciddi bir sorundur. Kız çocuklarda erkeklerden çok daha sık görülmektedir. Aile öyküsü olan bebekler, kız çocukları, hamilelik esnasında sıvı azlığı veya çokluğu, makat doğum olan bebeklerde kalça çıkığı görülme olasılığı daha fazladır. Özellikle doğum sonrası kundaklama ülkemizde oldukça yaygındır ve kundak kalça çıkığı oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Bunun dışında yenidoğan bebeklerde boyunda eğrilik ve ayaklarda şekil bozukluğunun olması kalça çıkığı açısından uyanık olmayı gerektiren durumlardır.
Yenidoğan bebeklerin doğum sonrası dönemde kalça ekleminin muayenesi oldukça önemlidir. Bacakların iki yana açılmasında kısıtlılık veya bacaklar arasında uzunluk farkı varsa bu kalça çıkığının işaretleri olabilir. İlk 30 gün içinde riskli olan bebeklerde çocuklara hiçbir zararı olmayan kalça ultrasonografisi (USG) ile kalça eklemleri incelenmelidir. Normal olan kalçalarda tekrar USG ye ihtiyaç yoktur. Ancak risk olan bebeklerin belirli aralıklarla USG değerlendirmesi yapılmalıdır. Kalça USG si 6 aya kadar tüm bebeklerde oldukça iyi bir değerlendirme yöntemidir. 6 aya kadar bebeklerde çok gerekli değilse X ışınları ile çekim yapıldığından kalça grafileri çektirilmemelidir.
Kalça çıkığı tanısı ne kadar küçük yaşta konulursa tedavisi o kadar kolaydır. Pavlik bandajı olarak adlandırılan bir cihaz ile bebekler tedavi edilirler. Kalça çıkığı şüphesi olan bebeklerde çift bez veya araya kalın bir havlu koymanın tedavi edici bir etkisi yoktur. Eğer erken zamanda tanı konulamaz ve bebek tedavi edilmezse, alçı uygulamaları ve basitten zora pek çok ameliyat yöntemi gerekebilir. Yaşın artması tedavinin başarı oranını azaltmakta, riskleri beraberinde getirmektedir. Bu yüzden özellikle risk olan bebeklerde aileler mutlaka bir Çocuk Ortopedisti tarafından muayene edilmeli ve USG ile değerlendirilmelidir.
